Aöf Dersleri Özetleri - Çıkmış Sorular - Sınav Soruları

AÖF Ders Özetleri Uygulamasına Hoş Geldiniz,Uygulamadan tam anlamıyla faydalanmak için üye olunuz.

Final Çağdaş Türk Edebiyatı 2 - 6. Ünite Özeti


#1
ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATLARI II ÜNİTE 6
UYGURLAR VE DOĞU TÜRKİSTAN/ŞİNCAN
Türkçe kaynaklarda Uygur adı ilk defa Bilge Kağan yazıtında, Uygur ilteberi’nin adında geçmektedir
Çin kaynaklarında ise Hui-hu, Hui-ho, Hoei-ho, Wei-ho, Wei-wu gibi çeşitli şekillerde geçer

Ebulgazi Bahadır Han’ın, Şecere-i Türk adlı eserinde ise Uygur adının, “itaat edici” anlamına geldiği ve uy kökünden geliştiği belirtilir.

8. yüzyılın ilk yıllarında Köktürk Devleti’nin hâkimiyeti altında yaşamaya başlayan Uygurlar, 745 yılında Köktürk Kağanlığı’na son vererek Ötüken Uygur Kağanlığı’nı kurar

Orhun bölgesinde kurulan bu devlet, 840’ta Kırgızlar tarafından yıkılır. Bu yenilgiden sonra Uygurlar, güneye ve güneybatıya göç ederler

Güneye gidenler, Kansu’ya yerleşerek Kansu Uygur Devleti’ni kurarlar

Asıl büyük grup ise Beş Balık, Karaşar, Hoço ve Turfan şehirlerine yerleşerek Hoço Uygur Devleti’ni kurarlar kalabalık Uygur göçüyle Turfan, Hoço, Beş Balık, Hami ve Kâşgar’da Türk nüfusu çoğalır ve

Doğu Türkistan dediğimiz ülke tamamen bir Uygur Devleti hâline gelir

Karahanlı Devleti, Yağmalar tarafından kurulmuş; bir başka görüşe göre Karluklar, kağanlıklarını ilân etmişlerdir.

Kalmuklar 1674’te Ürümçi ve İli’de bir devlet kurarlar. Kalmukların hâkim olduğu bu devir “Hocalar Devri” olarak adlandırılmıştır.

1759’da Doğu Türkistan Çin’in saldırısına uğrar. 1865’te ise Yakup Bey, Hokand Hanlığı’na son vererek Kâşgar ve Yarkent’e hâkim olur; Hoten, Kuça, Turfan, Ürümçi ve Kumul’u da hâkimiyeti altına alır.

Osmanlı himayesine giren ve Rusya ile iyi ilişkiler kuran Yakup Bey, 1877’de vefat eder ve 1878’de Doğu Türkistan’ın tamamı Çinliler tarafından ele geçirilir.

1884’te Çin imparatorunun emriyle Şincang/Xin-jiang “Yeni Toprak” adıyla İmparatorluğa bağlanır.
Çinli yöneticilerin halk üzerindeki baskıları sonucunda 1930’lu yıllarda çeşitli halk ayaklanmaları meydana gelir.

Bunlar; Hoca Niyaz Hacı öncülüğündeki Kumul ayaklanması; Mahmut Muhiti öncülüğündeki Turfan ayaklanmas;

Mehmet Emin Buğra öncülüğündeki Hoten ayaklanması dır

Bir yıl sonra bu hükûmet sona erer. 1944’te İli’de çıkan ayaklanmanın ardından 12 Kasım 1944’te bu kez Şarki Türkistan Cumhuriyeti ilân edilir.

1949’da Milliyetçi Çin hükûmetinin sona ermesiyle Komünist Çin yönetimi başlar ve 1955’te Doğu Türkistan, Xiniang Uygur Özerk Bölgesi adını alır. Bölgenin başkenti Dixua’nın adı ise Ürümçi olarak değiştirilir

Uygurlar, Doğu Türkistan/Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşamaktadırlar
Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Afganistan, Pakistan, Amerika ve Türkiye Uygur Türklerinin şu anda yaşadığı ülkeler arasındadır.
Doğu Türkistan’da en yaygın din, İslamiyettir. Bu bölgede yaşayan Uygur, Kırgız, Kazak, Döngen, Tacik, Özbek, Tatar, Salar halkları İslam dinine mensuptur

Bunun yanında Lamaizm, Budizm, Hristiyanlık ve Şamanizm gibi dinler de mevcuttur.

YENİ UYGUR TÜRKÇESİ VE ALFABE
Bugunku Uygur Turkcesi, Eski Uygur, Karahanlı ve Cağatay Turkcesinden gelişmiştir.
Yeni Uygur Turkcesi, 15. yuzyılın başlarından 20. yuzyılın başlarına kadar devam eden Cağatay Turkcesinin modern devamı niteliğindedir

Çağatay Türkçesi, 1930’lu yıllara kadar Uygur Türkleri tarafından yazı dili olarak kullanılmıştır ve daha sonra merkezî ağız grubu içinde yer alan Ürümçi ağzı yazı dili hâline gelmiştir

Hoten ağzı, Doğu Turkistan’ın guneybatısında yer alan Hoten’e bağlı bolgelerde konuşulur

Lopnor ağzı, arkaik ozellikler taşımakta ve ozellikle dudak uyumu bakımından bugünkü Kırgız Turkcesiyle benzerlik gostermektedir.

Daha cok Sogd yazısından geliştirilen Uygur alfabesini kullanmışlardır

Uyguryazısı, Karahanlılar doneminde, hatta, 15. yuzyılın sonlarına kadar kullanılmıştır.

İslamiyetle birlikte kullanılmaya başlayan Arap alfabesi,20. yuzyılın başlarına kadar bu coğrafyada tek alfabe olarak varlığını surdurmuştur

1955’te on yıllık bir süreyle Kiril alfabesi;1965’te ise Uygur-Latin alfabesikullanılmış; ancak, bu alfabe değişiklikleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

1983’te Arap esaslı Uygur alfabesini kabul etmişlerdir. Bugün Doğu Türkistan/Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Yeni Uygurcanın fonetik özelliğine göre geliştirilen Arap harfli esaslı Uygur-Arap alfabesi; Kazakistan’da ise Kiril esaslı Uygur-Kiril alfabesi kullanılmaktadır

XIX. YÜZYIL UYGUR EDEBİYATI
Uygur Türklerinin XIX. yüzyıla kadar meydana getirdiği edebî eserler, müşterek Orta Asya edebî dilinin mahsulleridir

Köktürk, Uygur, Karahanlı ve Altın Orda dönemine ait edebî eserler, Uygur edebiyatının kaynağını teşkil etmektedir

Tahir ile Zöhre, Yusuf ve Ahmed, Oguzname, Çın Temir, Nazugum gibi destanlar bunlardan bazılarıdır

XVII. yüzyıl şairlerinden Abdüşükür, Şah Muhammed, tarihî olayları anlatan şiirler yazmışlardır.
Yine aynı yüzyılda Muhammed İmin Hirkati’nin Mahabbat ile Eŋbek adlı destanı, Uygur edebiyatına yenilik getirmiş; şark klasiklerinden yararlanmak suretiyle nazire yazma geleneği bu dönemde gelişmeye başlamıştır

Muhammed RahimKaşkariy ve Muhammed Sadık Kaşkariy, bu konudaki en meşhur soz ustalarıdır
Muhammed Sadık Kaşkariy, Ezizhan Şeciresi ve Edeplilik Şartliri adlı eserlerinde XVIII. Yüzyılı ikinci yarısında Doğu Turkistan’da meydana gelen siyasi ve toplumsal olayları, Uygur halkının tarihini ve bağımsızlık mucadelesini ozgun bir şekilde tasvir etmiştir

T. Geribiy ve N. Ziyayiy ile birlikte 18 kıssa ve 24 hikayeden oluşan Muhebbet Dastanliri diğer adıyla Geripler Hekayiti adlı eseri meydana getirir.
Nizariy’in Ferhad-Şirin ve Leyli-Mecnun adlı destanları, Türk şiirinin klasikleri olan Nizamî, Nevaî, Fuzulî, Ataî, Lutfî ve Kutb gibi şairlere yazdığı nazirelerden oluşmaktadır.

Nevai’nin hamsesinden ilham alarak Mahzun-Gulnisa ve Rabia-Sedin adlı destanları da yazmıştır
Nizariy, ozellikle Rabia-Sedin adlı destanda donemin sosyal duzenini, insanlar arasındaki eşitsizliği ve adaletsizliği buyuk bir ustalıkla dile getirmiştir

Ziyayi’nin ayġuli eber “Kaygılı Haber” ve Tort Derviş “Dort Derviş” adlı eserleri nazire geleneğini sürdüren eserleridir

Denizden cok uzaklarda yaşayan şair, Mesud-Dilara destanında deniz yolculuğunu tasvir etmiştir
Şairin Vamık-Uzra adlı destanı da mevcuttur

Abdurehim Nizariy
Kaşgarlı Ziyayi
Geribiy’in Behram Şah destanı ise, Ali Şir Nevaî’nin Seba-i Seyyâre “Yedi Gezegen” adlı eserine nazire olarak yazılmıştır.

Kaşgar’da yazdığı Kitab-ı Ġarib destanında kötülüğü, riyakârlığı, hıyaneti eleştirir ve verdiği örneklerle halkını bu tür özelliklerdenuzaklaştırmaya çalışır. Çiftçilik, demircilik ve kuyumculuk gibi meslekler üzerinde durur;halkı, meslek edinme hususunda bilinçlendirir

Nizamî, Ömer Hayyam, Sâdî, Hâfız, Nevaî ve Fuzulî’nin eserlerini okuyarak yetişmiştir

Gercek hayatı şiirleştirmesiyle dikkat cekmiş; hayatın içinde ki sorunların, zenginlik ve fakirliğin, dostluk ve duşmanlığın şiir halinde halka ulaşmasını sağlamıştır

Gezat Der Mülki Çin destanında Uygur halkının millî mücadelesini ve kahramanlığını anlatır.
Molla Şakir Kuçar ayaklanmasını ve halkın zaferini ise Molla Şakir destanlaştırır

Seyit Muhammed Kaşi de Şerh-i Şikeste adlı destanında gur halkının yaşadığı sıkıntıları dile getirmiştir. Bu eser, N.N. Pantusov tarafından Rusca ve Uygurca olarak yayımlanmıştır Sadir Pehlivan destan ve koşmalarıyla meşhur olmuş bir şairdir

Bu dönemde tercume eserler de artmaya başlamıştır. Muhammetniyaz bin Gafur Kaşgariy, unlu tarihci Mirza Haydar’ın Farsca eseri Tarih-i Reşidi ’nin bir bolumunu; Şah Muhammed bin Nizamiy ise Firdevsi’nin Şehname adlı eserini tercüme etmiştir. Ali Şir Nevai ile Lutfi’nin şiirlerinin ise mensur cevirisi yapılmıştır

XX. YÜZYIL UYGUR EDEBİYATI
Yakup Bey’in olumunden sonra otuz uc yıl Cin yonetiminin baskısı altında kalan Uygurlar, 19. yuzyılın sonu ve 20. yuzyılın başlarında dunyada meydana gelen gelişmelerden etkilenerek tekrar bağımsızlık mucadelesine girmişler ve bu mucadele sonucunda cağdaş Uygur edebiyatının temelini atmışlardır

Abdurrahman Han Goca Destanı, Uygur halkının o yıllarda maruz kaldığı bu baskı ve şiddeti anlatan en başarılı örneklerden biridir

Bu yuzyılın başlarında Uygur halkının icinde Cin yonetiminin ve zengin Uygur beylerinin zulum ve baskılarına baş kaldıran ve bu baskıyı şiirlerinde dile getiren halk şairleriartmaya başlar. Seyit Noci, bu şairlerden biridir

Noci’nin, Dihanni ŋ Ahi “Ciftcinin Ahı” Ceŋ ilayli Halayi “Savaşalım Halkım”, Lenin Hikmeti “Lenin Hikmeti” adlı şiirleri Uygur halkının maruz kaldığı haksızlığı dile getirir
Uygur Ozerk Bolgesi’nde başlatılan “Ceditcilik”hareketiyle birlikte okullar acılır ve yayıncılık faaliyetleri başlar.

Bunlar arasında 1911’deKaşgar’da tarihci Kutluk Şevki tarafından cıkarılan Aŋ “Fikir” gazetesini sayabiliriz.

Bugazete, Şeng Şisey donemine kadar yayın hayatına devam etmiştir

Uygur edebiyatı, bu yuzyılın 1920’li yıllarında Ekim Devrimi (1917) ve 4 Mayıs (1919)hareketinin etkisi ile yeni bir gelişme donemine girmiştir. Bu doneme, Doğu Turkistan/Şincan Uygur edebiyatında Milli edebiyat donemi denilebilir

Donemi temsil eden enonemli kaynaklar arasında tarih kitapları sayılabilir. Bunlar arasında ozellikle Tarih iHe-midi, Osmanlı tarihinin Doğu Turkistan’daki uzantısını araştıracaklar icin cok onemli birkaynaktır.

1930-1940’LI YILLARDA UYGUR EDEBİYATI
1930’lu yıllarda Cin’deki siyasi gelişmeler sonucunda “Ceditcilik” hareketi zayıflamaya başlar.
Abduhalik Uygur Armiya Nimşehit, Zunun Kadiri Ehmed Ziyai cağdaş Uygur edebiyatınınilk ve onde gelen temsilcileridir

1940’lı yıllarda cağdaş Uygur edebiyatı Lutpulla Mutellip, Abdurehim Otkur gibi şair ve yazarları kazanır

Uygur’un Sen Kimni ŋ Oġlisen, Oylisaŋçu “Sen Kimin Oğlusun, Düşün Lütfen” adlı şiiri 1933’te meydana gelen Hoten ayaklanmasında marş olarak okunmuştur. Turfan ayaklanmasına bizzat katılmış ve bu ayaklanmada şehit düşmüştür

Oyġan “Uyan”, Gezep ve Zar “Öfke ve Çığ lık”, Zulumġa arşi “Zulme Karşı”, Körüngen Taġ Yira Emes “Görünen Dağ Uzak Değil”, Köŋül ahişi “Gönül Arzusu” gibi şiirleri vardır

İlk şiirleri halk şiiri halk şiiri tarzındadır

Medrese yıllarında Envâru’l-Huda/Hai at Nurliri adlı kasidesiniyazar nimş ėhit “yarımcan” mahlasıyla şiirler yazar özellikle vatanseverlik, millî birlik ve beraberliği vurgulayan şiirler yazmıştır.

Nimşehit’in Veten Muhebbeti “Vatan Sevgisi ėirlar “Şiirler” Yürek Sözi “Yürek Sözü” , Miŋ Öy ve Perhad-Ş ėrin “Bin Ev ve Ferhat-Şirin” adlı destan ve şiir kitapları kayda değer eserler arasındadır

Bilim İşida “Bilim Aşkında” adlı meşhur şiirinde halkı bilgisizlikten ve kölelikten kurtulmaya, bilimle meşgul olmaya çağırır

Hac ziyareti ve ardından yabancı ülkelere yaptığı seyahatler sırasında vatanını özleyen şair, bu duygusunu meşhur

Sėġindim “Özledim” şiirinde dile getirmiştir

Uygur hikâyeciliğinin ve tiyatrosunun gelişmesinde çok büyük rol oynamıştır

Cahaletni ŋ Capasi “Cehaletin Cefası” adlı üç perdelik oyunu ile tanınmaya başlar ve ardından Ġunçem “Goncam”, Gülnisa “Gülnisa”, Uçraş anda “Karşılaşınca” adlı sahne eserlerini ortaya koyar

Toy adlı oyunu yazar. Meşhur eserlerinden biri de Gerip-Senem operasıdır
Teyipcan Eliyov ve Eli Eziz ile birlikte Gerip-Senem filminin senaryosunu oluşturur

Kadiri, hikâyecilikle de uğraşmıştır. Muellimni ŋ eti “Öğretmenin Mektubu”, Küçükke Hucum “Köpek Yavrusuna Hücum”, İkki Barmi im Bilen “İki Parmağımla”, Maġdur Ketkende “Mağdur Gidince” adlı hikâyelerinde Gomindan yönetimini eleştirmiştir

Kadiri, bu eseriyle çağdaş Uygur edebiyatının fikir ve sanat bakımından yüksek bir seviyeye ulaşmasına ve nesir bakımından gelişmesine vesile olmuştur.

Edebiyat, felsefe, tarih, mantık, matematik ile ilgilenmiştir. Arap ve Fars edebiyatıyla birlikte Lutfî, Nevaî, Fuzulî, Sufî Allahyar’ı ayrıca, klasik Uygur şairlerini okumuş ve onlardan ilham almıştır

Gül ve Bulbul lirik destanını yazmış ve Ziyai mahlasını ilk defa bu destanda kullanmıştır.

İlk şiiri 1935 yılında Yeŋi Hayat gazetesinde çıkar

Meşhur tarihçi Kutluk Şevki’nin hapishaneye girmesiyle Ziyai; Hoten, Atuş, Aksu, Kuça ve Turpan gibi şehirlere dağıtılan Yeŋi Hayat ’ın sorumluluğunu üstlenir ve ardından Şeng Şisey hükûmeti tarafından Ürümçi’deki Şincan Gazetesi’nde görevlendirilir

Ziyai,1940’lı yıllardan itibaren üç yüz civarında şiir yazmıştır.

Yurt-El Üçün “Vatan ve Halk İçin”, Şair iyali “Şair Hayali”, Ter Bilen “Ter ile”, İçkini ŋ Kimni ŋ

Ḳėni “İçtiğin Kimin Kanı”, Yürekni Öget Hel Gėmige “Yüreği Alıştır Halkın Gamına” meşhur
şiirlerindendir.

Şiirlerinde vatanın ve halkın hürriyeti için mücadele etmek gerektiğini vurgular. Yurt-El Üçün şiirinde bu duygular şu şekilde dile getirilir

Şincan Gazetesi’nde Edebiyat Gülzari başlığı altında şiirler yazarak kendisini göstermiştir

Lutpulla Mutellip, halkının cehaletten ve esaretten kurtulması için yazmış olduğu şiirler, makaleler ve sahne eserleriyle yetinmemiş; hürriyet mücadelesini, İli, Altay, Tarbagatay’daki Uygur çiftçilerinin Çin hükûmetine karşı başlatmış olduğu Üç Vilayet İnkilabı’na bizzat katılarak devam ettirmiştir

Diğer bilmemiz gereker şair Abdurehim Ötkür dür

Nimşehit
Zunun Kadiri
Ehmed Ziyai
Lutpulla Mutallip
KÜLTÜR DEVRİMİ DÖNEMİNDE UYGUR EDEBİYATI
Yukarıdaki biyografilerde de görüldüğü gibi 1930-1940’lı yıllarda çağdaş Uygur edebiyatında halkı bilgisizlik ve esaretten kurtarma, halka hürriyet için mücadele ruhu aşılama amacıyla pek çok eser yazılmış; hürriyet/vatanperverlik, millî ruhu güçlendirme, millî birlik ve beraberlik duygusu bütün eserlere hâkim olmuştur

Türkistan şairleri tarafından gelenek hâline getirilen “temsilî ifade tarzı”, Uygur şairlerinin de ortak özelliklerinden biridir.

Meselâ; zulmet “karanlık”, kış, küz “güz, sonbahar” esareti; taŋ “seher”, bahar, yultuz “yıldız”, kün “güneş”, kuyaş “güneş” hürriyet ve kurtuluşu temsil eder
“Ceditçilik” akımıyla hızla gelişen Doğu Türkistan Uygur edebiyatı, Komünist Çin’in 1949 yılında yönetime gelmesiyle duraklama dönemine girer

Mao Zedong ve Dörtlü Çete döneminde devam eden baskıcı politika, Mao’nun ölümünden sonra azalmış ve Doğu Türkistan halkına uygulanan kültür politikasında değişiklikler meydana gelmiştir yeniden canlanma sonucunda Şincan Halk Neşriyatı, Pekin Milletler Neşriyatı, Şincan ve Öspürümler Neşriyatı gibi yayınevleri kurulur ve edebiyat mecmualarının sayısı artmaya başlar

Tarım, Şincan, Miras, Bulak, Çolpan, Kaşgar Edebiyatı, Turpan, Kumul Edebiyatı, Aksu Edebiyatı, İli Deryasi, Bostan, Teŋri Taġi gibi yerli ve millî dergiler bu gayretle çıkarılan yayınlardır

Yazar ve şair Abdulla Talib’in Lutpulla Mutellip’in hayatına yer verdiği aynam Örkişi ve Çala Tekken O “Eğreti Değen Ok” (1 adlı romanları; Abdurehim Ötkür’ün hürriyet ve mücadele konulu şiirlerinin yer aldığı Ömür Menzilliri , Keşker K ėçisi adlı şiir kitapları, Kumul Çiftçiler Ayaklanması ve Timur Halife İsyanı sırasında yaşanan sıkıntıları anlatan İz ve Hoca Niyaz Hacı liderliğinde gerçekleşen Kumul ayaklanmasına yer verilen Oyġanġan Zėmin adlı tarihî romanları; Turdi
Samsak’ın Ahirettin Kelgenler “Ahiretten Gelenler” adlı romanı mühim eserlerdendir.

1991 yılında yazar Turgun Almas’ın Uygurlar, Hun Tarihi, Eski Uygur Edebiyatı başlıklı üç kitabı üzerinde çeşitli eleştiri yazıları çıkar

XX. yüzyılın ilk yarısında Kazakistan’daki Uygur edebiyatında da hareketlenmeler görülür. Hezim İskenderov, Ömer Muhammediy, Nur İsrailov, İsmail Sattarov, Ziya Semediy , Cemaleddin Bosakov, Hizmet Abdullin , İlya Bahtiya, Helil Hemrayev , Mahmud Abdurahmanov bu isimlerin önde gelenleridir.

Kazakistan’daki Uygur edebiyatı, 20. yüzyılın 1940’lı yıllarında en verimli dönemini yaşar, anli Kek “Kanlı İntikam”, Hitay Zindanlirida “Çin zindanlarında” ve Zulumġa Zaval “Zulme Zeval” gibi piyeslerinde Uygur halkının yaşadığı sıkıntıları tasvir etmiştir

Mayimhan ve Jillar Siri “Yılların Sırrı” adlı romanlarında ise 20. yüzyılın başlarında Doğu Türkistan’daki Türk halklarının ve onların içinde özellikle Uygur halkının millî bağımsızlık uğruna gösterdiği direnişi âdeta okuyucunun gözü önüne sermiştir

Çağdaş Uygur Edebiyatının Önemli Temsilcileri
İli gazetesinde şiirler yazar. Daha sonra ise Roşen “Ruşen” ve Ḳanliḳ Taġ “Kanlı Dağ” adlı oyunları kaleme alır

Semediy, Gerip ve Senem adlı müzikal oyunu ve Köyümçan Ana “Mihriban Ana” ve Siri Ėçildi “Sırrı Açıldı” gibi komedi eserlerini yazar Sürlük Minutlar “Korkulu Dakikalar” ve Hitay Zindanlirida “Çin Zindanlarında” adlı dramlarını yazar. Semediy, sadece meşhur bir yazar değil, aynı zamanda tecrübeli bir devlet adamıydı.

Zulumga Zeval “Zulme Zeval”; İli Deriyasi Boyida “İli Nehri Kenarında” adlı eserleri yazar ayimhan, Jillar Siri “Yılların Sırrı”, Esirden Esirge “Asırdan Asıra”, Örük Gülligen Çaġda “Erik Çiçek Açtığında”, Geni Batur, Ehmet Ependi adlı eserleri Kazakistan’da yayımlanır. Laşman adlı piyesi sahneye konur

Mayimhan romanında Uygur halkının kahraman kızı Mayimhan tipini, 1930’lu yıllarda ilk defa Kumul’da başlayıp daha sonra bütün Doğu Türkistan’a yayılan bağımsızlık hareketinin öncüsü Hocaniyaz Hacı ile özdeşleştirir


Ziya Semediy

Yazarın, köylü gençlere ithafen yazdığı Örük 6(n)-4( )]Gülligen Çağda hikâyesi, her şeyden önce konusunun güncelliği ile dikkat çeker. Eserde, Adil ve Hatice tipleri aracılığıyla o zamanki Sovyet gençlerinin kolhoz ekonomisi ve kültürünü geliştirme yolundaki faaliyetleri anlatılır.

En önemli romanları: Mayimhan, Jillar Siri I-II. Ehmet Ependi. Bazı hikâyeleri: Bir Tal Papiros “Bir Dal Sigara” , Örük Gülligen Çağda “Erik Çiçek Açtığında”, Geni Batur Rusya’da bulunduğu sırada bütün Orta Asya’ya yayılmış olan “Ceditçilik” hareketinden etkilenmiş ve bu, yazdığı şiirlere fazlasıyla yansımıştır

İlk şiirlerinden biri olan Seġiniş “Özlem” şiirinde sevgiliye özlem değil; aydınlığa/hürriyete duyduğu özlemi, temsili ifadelerle tasvir etmiştir.

Karanlığa gömülmüş dünyanın tan yerinin ağarmasıyla aydınlanacağına olan inancını İstimes “İstemez”, Bardur “Vardır”, Oyġan “Uyan” şiirleriyle dile getirmiştir

Tolstoy, Maksim Gorki, Lermontov gibi ünlü Sovyet şair ve yazarlarının eserlerini okur Ruhi Ḳeçip Ketti Mėnim Diyarimdin “Hakikatın Ruhu Kaçıp Gitti Benim Diyarımdan” adlı şiirinde kendi vatanında bulamadığı hakikat ruhuna Lenin diyarında kavuştuğunu ifade etmiştir

Akartiş Birleşmisi “Eğitim Derneği” adı altında eğitim ve öğretim derneğini kurar ve okul açar
Har “Diken”, Gezep ve Zar “Öfke ve Çığlık”, Açil “Açıl”, Üzülmes Ümid “Keilmez Ümit”, Körüngen Taġ Yiraḳ Emes “Görünen Dağ Uzak Değil”, Köŋül Ḫahişi “Gönül İsteği” gibi şiirlerinde hiç korkmadan halkın hürriyet isteğini dile getirir

Yaşisun erkinlik, yaşisun azadli ḳ “Yaşasın hürriyet, yaşasın azatlık” diyerek halkın hürriyeti için kurban olduğunu açıkça haykırmıştır.

Puşkin, Lermontov, Nekrasov, Maksim Gorki, Mayakovski gibi Rus şair ve yazarlarının ayrıca, Abdullah Tukay ve Hadi Taktaş gibi Tatar şairlerinin eserlerini okuyarak fikir ve sanat bakımından kendisini geliştirir ilk şiirleri İli gazetesinde Lutun mahlasıyla çıkar. İlk edebî faaliyetleri, 1937’deki Çin-Japon savaşına rastlar

Ḫel ḳimge “Halkıma”, Bu Mėni ŋ Yaş Gunçe Gülüm Ėçilatti “Bu Benim Genç Gonca Gülüm Açılırdı”, Biz Şincan Oġul Ḳizliri “Biz Şincan Oğul Kızları”, Küreş “Mücadele”, Küreş Dol ḳunliri “Mücadele Dalgaları” vb. şiirleri Şincan gazetesinde çıkar

Edebiyat Neziriyisi “Edebiyat Teorisi” başlıklı meşhur eseri de yayımlanır. imengül, Küreş Ḳizi, Çiŋ Moden (A. Ötkür ile birlikte) gibi tiyatro eserleriyle Uygur tiyatro tarihine de büyük ölçüde katkı sağlamıştır

Yillar ġa Cavap “Yıllara Cevap”, Ḫoş “Elveda”, Şair To ġrisida Muveşşeh “Şair Hakkında Muvaşşah”, Bahar Heḳḳide Muveşşeh “Bahar Hakkında Muvaşşah”, Ḫiyalçan Tilek “Hülyalı Dilek”, Muhebbet hem Nepret “Muhabbet ve Nefret”, Peryat “Feryat”, Oġlum Heḳḳide Mersiye “Oğlum Hakkında Mersiye”, Veten Ėla, Ḫeli ḳ Ėla “Vatan Âlâ Halk Âlâ” başlığı altında yazdığı şiirler ve Samsaḳ Aḳaŋ Ḳaynaydu “Sarımsak Ağabeyin Öfkeleniyor”, Küreş Ḳizi “Mücadele
Kızı”, Borandin Keyinki Aptap “Fırtınadan Sonraki Güneş”, Çiŋ Moden, Çimengül adlı tiyatro eserleriyle halkının cehaletten ve esaretten kurtulması için mücadele eder

Puşkin, Lermontov, Tolstoy, Tukay, Ömür Muhammediy gibi Rus ve Türk şair, yazarların eserlerinden ilham alarak ilk şiirlerini yazmaya başlar

Yeŋi Cungo Gülistani ġa “Yeni Çin Gülistanına”, Çin-Japon savaşının devam ettiği bu dönemde vatanperverlik duygusuyla yazılmış ilk şiiridir.

Kazakistan’da çıkan Şerk He ḳi ḳiti “Şark Gerçeği”, Kazak Eli “Kazak Halkı” gibi dergilerden klasik edebiyatla ilgili bilgilere ulaşır ve aruz vezniyle yazılmış şiirlere ilgi duyar.

Keŋ Ḳanat Laçin “Geniş Kanatlı Şahin” ve İyul Boranliri “Temmuz Fırtınaları” adlı şiirleri yazar.

Tamçe Ḳandin Milyon Çeçekler “Bir Damla Kandan Milyon Çiçek” adlı bir perdelik oyun ve L. Mutallip’le birlikte yazdığı Çiŋ Moden dramı yine bu yılların ürünüdür

1945’ten sonra yazdığı şiirler de millî ruhla kaleme alınmıştır. Bunlar arasında Taŋ Şamalliri “Tan Rüzgarları”, Böşük Elliyi “Beşik Ninnisi”, Dėŋizdin Sada “Denizden Seda” sayılabilir

Tengri Dağı için Türklük ocağı Türk destanı Dağların dağı Mukaddes sıfatlarını kullunır

Abduhalik Uygur
Lutpulla Mutallip
Abdurehim Ötkür
Mao Zedong döneminde gerçekleşen on yıllık Kültür Devrimi boyunca zor günler geçiren şair, Mao ile birlikte Dörtlü Çete’nin yaşattığı sıkıntıları şiirleriyle dile getirir. Küz Kėçisi “Güz Gecesi”, Yaŋġusi Taŋ Meş’ili “Yanacak Tan Meşalesi” bu şiirlerdendir

Ötkür’ün Ömür Menzilliri “Ömür Menzilleri” adlı şiir kitabı ile İz ve Oyġanġan Zemin “Uyanan Toprak” adlı tarihî romanları bu yıllarda yayımlanır. İz romanında Uygur halkının 1907’deki Kumul Çiftçiler Ayaklanması ve 1912’deki Timur Helpe (Timur Halife) İsyanı ile yaşadığı sıkıntılar anlatılır Şairin İz şiiri, İz adlı tarihî romanın girişinde yer alır ve âdeta romanı özetler niteliktedir

DİKKAT
Şair Kutatgubilig Divanu lügat t Türk ve Kısasül enbiya gibi tarihi eserler Yeni
Uygur Türkçesini aktarmıştı şiir kitapları, romanlar, tiyatro eserleri, makaleler ve çevirilerden oluşmaktadır.​